Ruh Olmak

Her an her dakika kendimizle, çevremizdeki kişilerle, canlı, cansız tüm varlıklarla ilişki içindeyiz. Bu ilişkilerin bir kısmını bilinçli farkındalığımızla, kimi ise bilinçaltı kodlarımızla gerçekleşiyor. Biz hissetsek de hissetmesek de bilinçaltı kodlarımız yaşadığımız hayatın neredeyse %97 sini yönetiyor. Ancak bu kodların farkında olup, biz değiştirmek isteyene otomatik pilota bağlı bir yaşamın içinde var oluyoruz.


Yaşadığımız hayatı entelektüel boyutta anlamaya çalışmamız bir meyvenin tadını, özelliklerini bize birinin anlatılmasıdır aslında. Düşünün şimdi, daha önce ismini, fotoğrafını hiç görmediğiniz bir meyve ve tadına da hiç bakmadınız. Ben de size bu meyveyi yiyen biri olarak rengini, kokusunu, tadını, neye benzediğini daha birçok bilgiyi anlatıyorum. Bu meyveyi siz de sonrasında başkasına anlatabilirsiniz, o da başkasına ama sadece ilk kişinin deneyimi üzerinden. İşte birçoğumuz yaşadığımız hayatı bu şekilde deneyimliyor.

Oysa spiritüel boyutta anlamak için o meyvenin tadına bakmak gerekir. Hislerimiz ve ilişkilerimiz sırasında asıl en yaratıcı olanlar ne yaptıklarımız ne de sözlerimizdir. Bunları deneyimlerken ya da düşünürken içimizden akan duygulardır.

Duygularımızın ve düşüncelerimizin ne kadar yaratıcı olduğunu anladığımızda mutlu olmanın, kendimiz ile ilişkimizi iyileştirmekten geçtiğini daha iyi anlarız. Spiritüel üstatların, din kültürlerinin "Her şey bizim içimizde" derken kısmen de olsa anlatmak istedikleri budur.


Atom altı parçacıklar incelendiğinde gözlemcinin bakışına göre bu parçacıklar bazen dalga bazen de partikül olarak hareket ediyor.  Bu bilgiyi kuantum fiziğine az çok ilgisi olan herkes şimdilerde biliyor. Peki bu bilgi günlük yaşamımızda neyi ifade ediyor, bunu anlayabiliyor musunuz? Deneyimlerinizi nasıl etkiliyor? Bunu yaşamlarınızda hedeflerinize  ulaşmak için nasıl kullanabilirsiniz?

Her şey düşünce ile başlıyor, duygularla devam ediyor, tabi ki bazen tersi de olabiliyor. Evrende zaten tek bir an olduğu için bunun önce ve sonrası yok aslında. Düşünceler dalga olarak hareket eden bir enerji. Duygularımız ise bu dalga enerjilerini partiküle çevirmeyi başardığında işte farklı frekanslarda sadece hayal olan bir enerji, duygularla yoğunlaşarak madde olan yeni bir enerjiye dönüşüyor ve bizler de fiziksel dünyamızda duyu organlarımızla algılayan olabiliyoruz.

İnsan olarak bilinçli aklımızla deneyim süreci böyle iken, aklımıza düşünceler nereden geliyor?Hepimiz aynı kitabı okuyup, aynı kişiyi dinleyip, aynı filmi seyredip farklı hisler ve düşünceler üretiyoruz. Buna yaşadığımız hayat, deneyimlerimiz sonucunda öğrendiklerimiz diyebilirsiniz belki ama neden karşımıza bu deneyimler ve bu kişiler çıktı? Tesadüfler mi var? Yoksa ruhun bir planı mı? Bazılarımız şanslı mı, yoksa kader kurbanı olanlarımız mı var? Tanrı ayrım mı yapıyor? Karşımıza çıkan kişiler ve deneyimler hep aynı tarzda olmaya devam ediyorsa bu arkadaşları, partnerleri hayatımızdan çıkarmak yeterli mi? Bu sorular zaman zaman çoğumuzun aklına geliyordur eminim.

Aslında Ruh'un kalbe sezgi olarak üfürdüğü buraya gelme niyetimiz ile her an iç içeyiz. Deneyimlerimiz bunu dinleyip dinlemememizle şekilleniyor. Siz EGO olarak bu dünyada öğrendiğiniz deneyimlerle kurallara sıkı sıkıya tutunabilirsiniz ya da sezgilerinizi duyabilmek için her dakika Ruh olarak yaşamayı öğrenirsiniz. Seçim sizin!

Şimdi sorun kendinize! Ruh olarak yaşamaktan ne anlıyorsunuz? Ruh olmak ne hissetmek demek?
Bugününüzü ne kadar bir makine gibi program içinde geçirdiniz, ne kadarını gerçekten deneyimlediniz? Ruhun hissettiği duygular neler olabilir? Siz bugün bu duygulara ne kadar yakınsınız? Geçmişte ya da gelecekte yaşarak Ruh olunur mu? Ruhunuz kalbinize ne diyor? En son başkalarının ne düşündüğünü umursamadan Ruhunuza isteklerini ne zaman verdiniz? Ruh ile Ego arasındaki ayrımın farkında mısınız?

Bu soruları hissederek sormanız bile bir şifalanmadır, sorular bilinçaltının en yaratıcı araçlarıdır. Çünkü bilinçaltı için istekleriniz her zaman bir emirdir ve bugün sorularınız onu başka bir alana yani diğer günlerdeki gibi davranmaması gereken bir alana, bir üst farkındalığa çıkarır.

Öyleyse bugün sorun, hissedin, Ruh olun, özgür olun, sevgi olun, neşe olun  ve yepyeni bir farkındalıkta olun.

Sakine Özdemir
www.sakineozdemir.com
sakine@sakineozdemir.com
Sorularınız ve bireysel danışmanlık almak için aşağıdaki mail adresinden ulaşabilirsiniz.


#farkindaliklayasamak #farkindalik #bilinc #bilincalti #frekans #bakisacisi #dusunce #duygu #yasam #kuantum #kuantumfizigi  #spiritüel #ruh #ego #istek #enerji #sezgi #kalp #nese #sevgi #mutluluk #özgür #deneyim  






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Titreşimlerle Yaşıyoruz

Lambadaki Cin

Zihin Kapısı