Bilinçaltımızın Sınırsız Zekası

Kim olursak, hangi yaşta olursak ve nerede olursak olalım bizim için isteklerimizi sınırsız bir şekilde yapabilecek potansiyele sahip bir güç ile her gün iç içe yaşadığımızı biliyor musunuz? Böyle bir gücümüz varken peki ne oluyor da bu kadar mutsuzluk ve hayalkırıklığı yaşıyoruz, neden tam olarak kullanamıyoruz?

İçinde rengarenk çiçeklerin olduğu bir bahçe düşünün, aklınıza gelebilecek tüm sevdiğiniz istediğiniz türde çiçekler bu bahçede olsun. Fakat siz bu bahçeye doğru şekilde bakmadığınızda yabani otlar, bitkiler tüm bahçeyi sarar ve çiçekleriniz istediğiniz gibi büyüyemez hatta siz farkında bile olmadan birileri bahçenizi kendi istediği şekilde kullanabilir. İşte doğduğumuz günden beri bize öğretilenler, toplumsal yargılar, okullarda öğrendiklerimizle, benliğimize yapılan sınırlamalar bahçemizde yabani otların büyümesine neden oluyor. Kimi insanlar çok büyük işlere imza atarken, kimileri kendilerini inanılmaz derecede değersiz ve başarısız hissediyorlar. 

 Aslında düşündüğümüz her şeyi yapabilecek potansiyelimiz olduğuna yine kendimiz içimize yerleştirdiğimiz bu inançlarımızla engel oluyoruz. Yaşadığımız olaylarda haksızlığa uğradığımızı düşünerek, başkalarını suçlayarak yarattıklarımızın kendi zihnimiz olduğunu bilmeden başkalarını suçlamaya devam ettikçe bataklığın içinde kalarak çırpındıkça daha da derinlerde kayboluyoruz. 

Oysa başkalarıyla uğraşmayı bırakıp sadece önümüzdeki tek engelin kendimiz oluğunu fark edip bunu değiştirmek için her seferinde davranış şeklimizi değiştirsek acaba neler değişir?

Bilinçaltımızın gücü ölçülemez ve sınırsızdır. Bedenimizin bütün faaliyetlerini yönetir ve hayati süreçleri kontrol eder. Düşüncelerimizle yaşadığımız korku, kaygı, dirençlerimiz bilinçaltımızın faaliyetlerini direk etkiler, bilinçaltımız iyi, doğru, yanlış, eksik diye değerlendirme yapmaz, istekleriniz onun için emirdir ve o da tüm emirleri uygulamaya programlıdır. Korkularımızda başlangıçta bizim için her şeyin en iyisini bilen Sınırsız Gücümüzü tam kullanamamaya başlarız, aslında her şey Etki ve Tepki Yasası'nın sonucudur. Düşünceleriniz etki, yaşadıklarınız ise etkilerin sonucunda oluşan tepkilerdir. Tepkileri değiştirmek istediğimizde ise önce düşüncelerimizden başlamalıyız. İlerlememize engel olan düşüncelerimizi keşfedip, temizledikçe, karşılaştırmayı, söylenmeyi bıraktıkça, yargılamalardan uzaklaştıkça bahçemizdeki tüm otlar ve geçmişin izleri birer birer temizlenerek Sınırsız Tanrısal Zekamızla bir ve bütün olarak değişimin dönüşüme yol açtığını görürüz.

Kendi bahçemizi oluştururken hayallerimizin sınırsızlığıyla içimizdeki Bilgelikle birlikte yarın değil şimdi karar vererek güçlü adımlar atarak kalbimizin sesini duymak için kendimize izin verelim.

Bunun bir yolculuk olduğunu ve yolculuğumuz tadını çıkarmak istiyorsak yaşadığımız tüm olayları sadece birer deneyim olarak görmeye başladığımızda artık oyunun tadını alarak yaşamaya başlıyoruz.

Elimizde olan bilinçaltımızın Sınırsız Zekası bizim için harekete geçmek istiyor. İstekleriniz onun için bir emirdir. Hadi o zaman ne bekliyoruz? Sizi hayallerinizin ötesinde bir yaşama götürmesi için harekete geçin. Plan yapın, adım atın ve tadını çıkarın.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Titreşimlerle Yaşıyoruz

Lambadaki Cin

Zihin Kapısı