Doğru Sorular Yaşamı Değiştirebilir mi?


               


  

Tüm evrende her şey birbirine bağlı ve her şey birbirini etkiler. Sabah uyandığınızda yolda karşılaştığınız kişi, yanlış arayan numara, sizi bir türlü anlamayan müşteriniz, gününüzü zehir eden çalışanınız, sadece eşiniz, çocuğunuz, kardeşiniz, arkadaşınız değil aslında tüm yaşamınızda bazen saliselerle karşılaştığınız, bazen de tüm yaşamınız boyunca size dersleriniz de eşlik eden tüm oyuncular... Bağlıyızdır herbir birine.

Varoluşun anlamı birbirimize bağlı olduğumuzu farketmek, anlamlandırmak ve bunu deneyimlemektir. Kuantum mekaniğine göre de hepimiz enerjiyiz ve birbirimizi etkileyen enerji yayını yapıyoruz.  Tüm deneyimlerimizi yaşarken bizler daha çok dışarıda olanlara odaklanmayı öğrendik ve çoğu zaman kendimiz ile ilgilenmek yerine hep başkalarını yargıladık. Neden kötü, neden bunu yaptı, neden bu kadar duyarsız, ilgisiz, neden bu kadar kızgın, neden bu kadar çok konuşuyor, neden bu kadar çok susuyor, neden anlamıyor? İşte tüm bu sorularla başlıyor insanın kayboluşu. Varlığa ulaşmanın soruları başka oysa.

Bugün "Teslimiyet lezzetli bir yemek" dediğini duydum, bir büyüğümden. Sonra düşünmeye başladım, nerede, ne zaman, nasıl bir teslimiyet bizi bu lezzete ulaştırır diye. Korkular varken nasıl teslim olabiliriz? İnsanlar bu kadar kolay görünen bir yemeği neden bilmelerine rağmen yiyemiyorlar? Ezberlenmiş, kalıplaşmış cümleleri beğenip, sonra da hemen tüketmeyi ne zaman öğrendik? Yukarıda yazdığım her bir soru için kaçınız, okumanın ötesine geçip üzerinde düşüneceksiniz? Peki düşünürseniz ne olacak? İşte FARKINDALIK böyle başlayacak, çünkü alışkanlıklara bağlı yaşarken bilinçaltımız ne düşünmemizi, ne korkularımızı bırakmamızı, ne de teslim olmamızı ister, bir ömür yaşanır ve biter, değişim, dönüşüm olmadan.

Bugünün farklı yaşamak ister misiniz? Bugün varlığa ulaşabilen soruları sormaya ne dersiniz? Bir deneyim ile başlayalım. Deneyimin ne olduğu önemli değil, ister sizi mutlu etsin, ister ağlatsın, ister kızdırsın, ister de üzsün. İlk soru; bu deneyim bana ne hissettirdi? Bu duyguyu ne kadar sık hissediyorum? Bu duyguyu bana kimler hissettiriyor? Ben bu duyguyu başkalarına ne kadar sık yaşatıyorum? Başlangıç soruları bunlar, bunları sormaya başladığınızda yargılayamazsınız, sadece değerlendirme yapar ve bir sonraki farkındalığa geçersiniz.

Hadi o zaman Bodrum'da güneşli bir gün var, yaşadığınız yerde hava nasıl ise, şartlar ne olursa bugün bilinçaltımızla değil, bilincimizin evrim sürecini ilerleterek deneyimleyelim hayatı.

Sevgiyle uyan, sevgiyle dokun. Mucizelerle dolu bir gün olsun.








Yorumlar

  1. Her zamanki gibi nefis bir yazı. Sevgide başlıyor ya aslında herşey ve biz o kadar çok kızgınlık duyacağımız şeyler ile meşgulüz ki.
    Kendimize her gün hatırlatmak ile başlasak bugün neyin farkında varacağım, ve neyi dönüştürmek istiyorum...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Titreşimlerle Yaşıyoruz

Lambadaki Cin

Zihin Kapısı