Ruhumuzu Takip Etmek

                                                                            



Yaşadığınız her anın içinde kaç kez hayat amacınızın ne olduğunu sordunuz kendinize? Neden yaşıyoruz? Kendimizi keşfetmeye başlayıp bir yandan da benliğimizi oluşturmaya çalışırken her yaş durumumuzda hangi hedefler uğruna mutluluğumuzu yok saydık ve unuttuk kendimizi. Peki hayat aslında çok basit ise ve amacımız sadece MUTLU OLMAK ise neleri kaçırdık? Başarılı olmak uğruna ailemizi ve sevdiklerimizi nasıl erteledik? Kendimizi ve isteklerimizi yok sayarak neleri, almak istediklerimiz uğruna harcadık? Ruhumuz bize sürekli hatırlatmalar yaparken, doğru yolu göstermeye çalışırken Egomuzun peşinden gitmek nelere mal oldu?
Hayatın basitliği, sadeliği içinde tüm hayallerimize sadece Ruhumuzun bize yol göstermesine izin verdiğimizde ulaşabileceğimizi biliyor musunuz? Yaşadığımız evrenin bolluğunu, bereketini ve aslında zannedildiği gibi kaynaklarımızın sınırlı olmadığını, sınırlı olanın sadece zihnimiz olduğunu. İşte farkındalığımız artmaya başladığında bu sonsuzluk içindeki sınırsızlığı hayatlarımıza çekebileceğimizi görmek “kurban olmak” fikrinden uzaklaşarak gücümüze sahip çıkmak fikri ve potansiyelimizle nelere sahip olabileceğimiz muhteşem bir duygu.
İşte hayatın anlamının aslında mutlu olmayı öğrenmek olduğunu anladığımdan beri mutsuzluk getiren ve mutluluğumuzun önündeki engelleri fark ederek onlardan özgürleşmek sanırım yaşam için en güzel hedef.
Peki mutlu olmak için ruhumuzu takip ederken neler yapmak bizi yükseltir? Nereden başlamak gerekir?
·         Var olan şartlarımıza ve hayatımıza bakarak yarattıklarımızın bize getirdiklerini anlamak
·         Sorumluluğumuzu başkalarını suçlamadan kabul etmek
Aşağıdaki soruların cevaplarını aramak, bunları yazmanız sizin birçok şeyi görmenize yardımcı olacaktır.
·         Gerçekte kimim ben? Neler yapmak istiyorum? Ruhum ne istiyor?
·         Aklıma ansızın gelen düşünceler neler? Onlar benim ruhumum işaretleri olabilir mi?
·         Kendimle ilişkim nasıl, kendimi seviyor muyum?
·         Hangi rollerim var (anne, baba, evlat, çalışan, eş, vb) ve bu rolleri yaşarken ne kadar kendimi merkeze koyarak hareket ediyorum?
·         Korkularım neler? Korkularım hangi konularda tavizler vermeme neden oluyor?
İşte korkularımızın çoğu ailemiz, öğretmenlerimiz, arkadaşlarımız yakın çevremiz tarafından ekilir, birçok kişi hiç farkına varmadan sadece korumak amacı ile bunlar bilinçaltımızın en gizli köşelerine bırakırlar.
Yirmi sene öğretmenlik yapmış biri olarak sanırım içimizde öğretmen olanlarımızın, annelerimizin sorumlulukları biraz daha fazla. Bu farkındalıkla öğrencilerimize ve çocuklarımıza;
·         Korku yerine sevgiyi
·         İstediğimiz her şeye inancımız tam olduğunda ulaşabileceğimizi
·         Hepimizin farklı ve çok özel olduğumuzu
Fark etmelerini ve içselleştirmelerini sağlamalıyız.
Sevgiyle kalın



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Titreşimlerle Yaşıyoruz

Lambadaki Cin

Zihin Kapısı